Gelişimsel Dil Bozukluğu ‘dili öğrenme ya da kullanma’ alanlarında ortaya çıkan problemlerle karakterize bir bozukluktur. Dil, insan iletişiminin temelini oluşturur. İletişim kurmak için söyleneni anlama ya da söylemek istediklerimizi bir forma sokabilmeye ihtiyaç duyarız. GDB ise bu iki temel alanda çocukların karşılaştıkları güçlüklerle şekillenen ve daha öncesinde yaşanan bir ‘gecikmiş konuşma’ durumundan sonra beklenen sıçramayı yaşayıp akranlarına yetişemeyen çocuklarda gözlemlenen bir bozukluktur.
Tanı süreci ailenin, çocuğunun dil gelişimine dair kaygıları sonucunda bir dil ve konuşma terapistine (DKT) danışmasıyla başlar. Bir çocuk 24 aylıkken 50-70 arası sözcüğe ve bu sözcükleri ikili kombinasyon halinde üretme becerisine sahip değilse DKT gecikmiş konuşmadan şüphelenir. Böyle bir durumda aileden alınan gelişim öyküsü çok önemlidir. Örneğin, DKT aileden çocuğun beklenen sesleme ve jest kullanım evrelerinden geçip geçmediğine dair bilgiler toplar çünkü gecikmiş konuşması olan çocukların otizmli çocuklardan dil gelişimi açısından farklılaştığı noktalardan ikisi sesleme ve jest gelişiminin tipik gelişim örüntüsünde olmasıdır.
Gecikmiş konuşma bir bozukluk değil, olası bir GDB’nun semptomu sayılabilen bir süreçtir. Bu süreç iki şekilde sonlanabilir; ilki çocuğun 36 aya gelmesiyle ‘sıçrama’ yaşayıp akranlarını yakalamasıdır. İkinci sonuç ise 36 aydan sonra bu sıçramayı yakalayamayıp, sözcük dağarcığındaki sınırlılıklar, sözcük eklerini söyleyememe, cümle kuramama, dilbilgisi hataları yapma ve kendini ifade edememe süreçlerinin şiddetini artırarak devam etmesidir. Böyle bir durumda DKT, olası bir GDB için tanılama sürecine girecektir. Tanılama, ancak multi-disipliner ve kapsamlı bir değerlendirme sonucu mümkündür.
GDB için terapi hizmetleri uzman bir DKT tarafından sağlanır. GDB'li çocukların erken tanı ve müdahalesi en ideal olandır, ancak çocuklar hangi yaşta başlarsa başlasın müdahaleye yanıt verebilirler. Müdahale çocuğun yaşı ve ihtiyaçlarına göre şekillenmektedir.
Erken müdahale çocukların; sözcük dağarcığını güçlendirip bu sözcükleri doğru bağlamlarda kullanabilmesi, edinemediği dilbilgisi kurallarını edinmesi, ve sosyal iletişimsel becerileri kazanabilmesi süreçlerine yönelik olarak şekillenmektedir. Bunun yanında okul çağı çocuklarına yönelik yapılan müdahale ise çocukların; akademik yönergergelerin takibi, öğretmeninin kullandığı sözcüklerin anlamlarını kavrayabilme, bilgiyi organize edebilme, konuşma, okuma ve yazma becerilerini geliştirebilmesi süreçlerini hedefleyen klinik eylemlerden oluşmaktadır.